Log in
Hurşit Topal

Hurşit Topal

Web site URL:

Bu Kafa İle Daha Çok 15 Temmuz Yaşarız Gibi

Bundan yaklaşık 1 yıl önce ülkemiz; yıllarca çeşitli sebeplerle devletin çeşitli kurumlarına yerleşmelerine göz yumulan; kökü dışarılardan beslenen hain bir örgütün ülkeyi ele geçirme amacı ile yaptığı hain darbe girişimini yaşadı.

Milletimizin; vatan sevgisi ve çok şükür ki polis teşkilatımız ve ordumuz içerisinde hala varlığını sürdüren milli unsurlar eli ile bu hain darbe girişiminden kurtulduk.

Hükümet kısa sürede kendini toparlayarak; bu hain yapının devlete sızmış isimlerini temizlemeye başladı. Fakat gelinen ülkemizde noktada birçok il ilçe ve kurumda başarıya ulaşılsa da Gemlik bundan nasibini almamışa benziyor.

Son dönemde Milli Eğitimde yaşanan bazı gelişmelerden bahsediyoruz.

Gemlik halkının malumu bir konu var. FETÖ nün en can alıcı damarlarından ve para kaynaklarından dershaneler ile ilgili bir konu. Herkes biliyor ki; FETÖ; en önemli insan kaynağını ve para kaynağını dershaneler ve diğer eğitim kurumları vasıtası ile elde etti.

 Anadolu’da yaşayan mütedeyyin milliyetçi muhafazakâr insanları; çocuklarını hem dinen hem de bilimsel olarak eğitmek ve devlette iyi bir yerlere getirmek vaadi ile motive edip binlerce dershane yurt üniversite açtı ve bu kurumlar eli ile kendi mali yapısını güçlendirerek diğer sistemlerini oluşturdu.

Eğitim kurumları yolu ile hem para hem de insan kaynağı kazandı. Bu kaynağı da; zamanı geldiğinde; ağababalarını isteği ile devleti yıkmak için kullandı.

Aslında; sokaktaki herkesin bildiği bu basit şeyleri neden yazıyoruz.  Çünkü hükümet 2015de dershaneler kapatıldı dedikten sonra; ilçemizde devletten izinsiz ve ruhsatsız olarak faaliyet gösteren 2 adet FETÖ cü eğitim kurumunun olduğu hain darbe girişiminde sonra ortaya çıkmıştı.

Bu kurumlar milletin gözünün içine bakarak; yüzlerce öğrenci kaydetmiş okullarda afişler asmış ve bedava deneme adı altında öğrenci ve velilerin bilgileri ele geçirmişti.

Bu arada; darbeden aylar önce bu FETÖ cü dershaneler ile ilgili Bursa Valiliğine şikâyetler gitmiş; Valilik te İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bu kurumları kapatın diye yazı göndermiş.

Buraya kadar olan süreci de artık Gemlik Halkı biliyor. Fakat asıl sıkıntı bundan sonra başlıyor. Asya Banktan kredi alan, kredi kartı çıkartan; işçiye memura esnafa hesap soran devlet; maalesef; FETÖ ye milyonlar kazandıran bu Milli Eğitim yöneticilerine bir şey yapmamakta direniyor. Akla şu soru geliyor. Acaba; FETÖ cüler hala en azından Bursa MEB de etkinliğini devam mı ettiriyor ve zamanında kendisine hizmet eden birçok adamını korumaya devam mı ediyor.

Bu dershaneler konusunu önemsiyoruz çünkü bunlardan hesap sorulmazsa milletimiz ileride daha vahim durumlarla karşı karşıya kalabilir.

Müdür; “Bana Bir Şey Olmaz”

Bu konu ile ilgili; geçtiğimiz ay; konunun müfettişlerce araştırıldığı belirten haber yapmıştık. İddialara göre; haberimiz çıktığında; konun asıl muhatabı olan milli eğitim yöneticileri, bir çok öğretmen ve müdürün olduğu bir ortamda; “İstediklerini yazsınlar, bana bir şey olmaz; suçu başkalarına atarım kurtulurum .” dediği iddia ediliyor. Bu iddialara en net cevap önümüzdeki günlerde çıkacak olan müfettiş raporu ile verilecek. Hep beraber göreceğiz müfettişler bu müdürler yumağına cezamı verecek, yoksa duymadık, görmedik, bilmiyoruz mu diyecekler...

Bizden hatırlatması; bu pervasız, belki kripto, kurumlarda yaşanan sıkıntılardan habersiz kişilere devlet kurumlarını emanet etmeye devam edersek; bugün FÖTE gider yarın ÇETÖ, sonraki gün PEKÖ gelir bizden hatırlatması.

                                               

Komplocu Gazeteci Konuyu Saptırıyor

  Geçtiğimiz ay; ilçemiz TSO Gazi Okul Müdürü M.A hakkında Gemlik Körfez Gazetesinde çıkan haberler ve ardından okul müdürünün kendisine komplo kurulduğuna dair; gerekli makamlardan herhangi bir izin almadan yaptığı açıklamalarla dolu düzeltme yazısı yeni, tartışmaları da beraberinde getirdi.

  İşin esasını, özünü; tartışmalara heba etmemek lazım. Okul müdürü kendisine bu konularda usta bir akıl hocası bulmuş ve olayı başka mecralara çekip, şikâyetçiye çeşitli baskılar kurup, alakasız tartışmalar çıkarıp olayın esasının konuşulmasını engellemek ve üstünü kapattırmak istiyor. Yaklaşık 2000 öğrenci, 4000 velisi olan ve çoğunluğu bayan 80 civarında öğretmene sahip bir okulun bu gayri ahlaki davranışları sergileyen adamı haklı gösterme çabası yersizdir.

  Doğrudur biz haber yapmadık. Ama bize gelen mesajları konu ile ilgili işlem yapma merciindeki yetkililere ilk elden ulaştırdık. Siz haberi yaptığınızda soruşturma idari olarak çoktan başlamıştı. Adli olarakda mağdur eş ilçe emniyet müdürlüğünde sözkonusu olayı şikayete dönüştürmüştü. Gazete okuduğu için gazeteci olduğunu sanan Kadri Güler unutmamalı ki; biz herhangi bir konuda herhangi bir kişi ile ilgili haber yapmaktan bu güne kadar hiç korkmadık korkmayız da. Yaptığımız haberlerde tarafların gönderdiği açıklamaları yayınlamak haberimizin yanlış veya maksatlı olduğunu değil her iki tarafada söz hakkı verdiğimizi gösterir. Kendi işletmesi ile ticari ilişkileri olan bir özel eğitim kurumu müdürünün kurnazca hamlelerine kanıp da bu gayri ahlaki düşünceli birine sahip çıkma mantığından vazgeçmeni temenni ediyoruz.

  Eski müdür ve aile dostu diye tabir ettiğin kişiyi de geçmişini de çok iyi biliyoruz. 2000'li yıllarda  müdürün görev yaptığı okulda; iddialara göre M.A'nın da içinde olduğu bir gurup öğretmen; öğrencilere satılmak üzere ( o gün 5 TL; bu gün yaklaşık 6 katı değerde) bir eğitim cd si hazırlamışlardı. CD nin içeriğindeki gayri ahlaki bazı oyunlar, resimler, devlet büyüklerine hakaret içeren görüntüler vs vardı. Biz haber yapmıştık. Bu olaydan sonra; bizi kimlerin aradığını da gayet iyi hatırlıyoruz. En akılda kalanı ise; o gün fetöcülerle iç içe çalışan sonradan ise kişisel menfaatleri nedeni ile fetöcülerle ayrı düştüğü için ergenekondan yargılanan meşhur bir emniyet müdürü idi. Kulağımıza gelen bilgi ve iddialar; bu meşhur emniyet müdürünün; Valilik ve emniyetteki bazı önemli kişileri arayıp olayı kapattırdığı şeklinde idi. Kim bilir; belki seni de o malum emniyetçi aramıştır. Yoksa; 22 Aralık’ta manşetten verdiğin bir haberi ve mesajları bir kenara atıp bizi komplocu olmakla suçlamanın başka bir izahını göremiyorum. Zaten o habere kendinde inanmayıp internet sayfandan kaldırdın.

  Kardeşim ile ilgili iddialara gelince;

  Sen de öğretmen olan eski eşin de, sana kardeşimle ilgili belge veren eski müdürler de bilir ki; bir branş öğretmeni; yıl içerisinde içerisinde bir çok not verir. Örneğin; kardeşim bu yıl yaklaşık 300 öğrencinin dersine giriyor.  Her öğrenciye yıl içerisinde ortalama 10-11 not veriyor. Bu da yıl boyunca yaklaşık 3000 adet puan ve not vermesi anlamına gelir. 3 bin notun verildiği bir ortamda ve değerlendirmede tüm öğrencileri, velileri, müdürü memnun etmek neredeyse imkansızdır. İşin kolayı var. Hiçbir idealin olmayacak, amacın gayretin çalışman olmayacak. Tek derdin aman şikayet gelmesin olacak ve herkese hak etsin hak etmesin 100 verip geçeceksin. Eski bir eğitimci olarak sen de bilirsin ki; kolaycı yöntem; adaleti, öğretmenlik formasyonunun, eğitimin etik ilkelerini inkar etmektir. Şu an açıkta olan; M A ;sana şunun izahını da yapsın. Okulda; başka öğretmenlerin verdiği notlar hakkında da şikayet var mıdır? Diğer şikayetler; gerek veli ile görüşülerek, gerek uyduruk bir inceleme ile üstü kapatılırken; sadece kardeşime soruşturma açılması normal midir? Hatta; iddialara göre; TEOG da 270 civarı puan alan bir öğrencinin velisine; “ hoca; senin çocuğuna 100 verseydi senin çocuğun Celal Bayar Anadolu Lisesini girerdi”, gidin milli eğitime şikayet edin” demiş midir? Aklı olan, matematikten biraz anlayan herkes bilir ki; 270 puanın 410 a çıkması için değil 1 yüz, belki 1000 tane yüz vermek gerekir. Ama sırf; siyasi, sendikal yaklaşım ve yönlendirmelerle bu baskıları kardeşime yaptılar, yapmaya devam ediyorlar. O da biz de yılmadan, usanmadan, hukuktan sapmadan her türlü mücadelemizi vermeye devam ediyoruz. Savunmaya çalıştığın M A gibi; ilk sıkıştığında konuyu başka başka yerlere çekmiyoruz.  beni sana karşı kullandılar  demiyoruz. Böyle gayri ahlaki davranışlara sahip insanlarla mücadele ediyoruz, etmeye devam edeceğiz.

  E Okul sistemine 3 kez 2 bilgisayardan girilerek net değişikliği yapıldığı iddiaları doğru. Bu konuda bir dava olduğunu da herkes biliyor. Ama bunu benim kardeşimim yaptığı iddiaları gerçek dışıdır. 2015 Haziran ayında kardeşimin bilgisayarları, tableti, telefonu vs bu not değişikliğini yapabileceği düşünülen tüm elektronik aletleri alındı incelendi ve iddiaları delil olabilecek herhangi bir bulguya rastlanmadı. Duruşmaya geleceksen sana orada iddianameyi okutalım. İddianamede herhangi bir delil olmadığı ama savcının şüphesi ile dava açıldığı açıkça yazıyor. Davayı takip eden avukat ve başka hukukçular; bu dava delilsiz sadece kasıtla açılmış diyorlar.

  15 Temmuz sonrası meslekten ihraç edilen kaymakamın izni ile yine fetöcü olduğu için ihraç edilen bir savcı tarafından hazırlanan iddianame var ortada. Bu iddianame 3. Asliye mahkemesi tarafından reddedildiği halde FETÖ cü savcı; yeni delil olmamasına rağmen üst mahkemeye itiraz yolu ile davayı açtırmıştır. Madem usta gazetecisin. Bi zahmet şunu da araştırıver. Gayri ahlaki yazışma ve tavırları nedeni ile açıkta olan ve senin savunmak zorunda kaldığın M A Fetö ile ilişkileri nedeni ile de soruşturma geçiriyor mu? FETÖ den ihraç edilen ve bu dava ile esasen beni ama görünürde kardeşimi hedef alan kaymakam ve savcı ile bağlantıları nelerdir?  Zaten biz de yazacağımız bir çok şeyi o  davanın sonucuna bekletiyoruz bunu da bilesin.

  Velisi ile gayri ahlaki yazışmaları nedeni ile açıkta olan M A ve yönettiği okulla ilgili manşet haberlerimize gelince; Ben ve eşim o okuldan mezunuz. Büyük oğlum da M A oraya atanmadan önce o okuldan mezun oldu. TSO Gazi okulunun geçmiş başarılarını bilmeyen yok. 2014 de M A dan önce; ilçenin TEOG da en başarılı okulu olan ve Türkiye Birincisi çıkaran bir okulu 2 senede dip yaptıran ve hakkında resimli, belgeli,  delilli FETÖ hizmetkarı, Kobani sempatizanı olduğu iddiaları olan birini manşet yapmayacak mıyız?

  2016 Şubat ayında FETÖ den kapatılan özel hedef etüd merkezinin afişlerinin okula asılmasına göz yuman, 2016 nisan ayında fetö den kapatılan özel kariyer akademi etüd merkezinin denemesini okula yapıp onlara öğrenci sağlayan bir müdürü görmezden mi gelseydik.

  Öte yandan bu boya konusu ile ilgili onlarca veli şikâyeti var. Biz her geleni şikâyet mercilerine yönlendiriyoruz. Eğer yetkililer göz yumuyorsa biz ne yapalım. Burada asıl sorun, tüm bunları görmeyen, yazmayan yazamayan başta sen olmak üzere gazete okuduğu için gazeteci olduğunu sanan gazetecilerdir.

  Son olarak; her türlü olayı, ahlaksızlığı,  usulsüzlüğü maharetle örtme becerisi ile meşhur olan  bir okul müdürünün oyununa gelip de 2000 öğrencili, 4000 velili bir okulda bu ahlaksızlıkları devam ettirmesine neden olacak tavır ve tutumlardan kaçınmanı umut ediyorum. 

  Dİğer taraftan Gemlik'te asrın yolsuzluğu ile ilgili yazdığım tüm konuları aynen tekrar ediyorum. Bu konularında bilgisi de yeri geldiğinde belgesi de ortaya çıkacaktır. Biz acele etmiyoruz. Bursa 1.Ağır ceza mahkemesinde 2011/95 sayılı dosyada şikayetçiyiz ve 6 yılı aşkın süredir ifade sıramızı bekliyoruz. Sende acele etme.

   Sağlıcaklar kalın...

Parayı Borusan Verir, Düdüğü Rektör Çalar

   Asım Kocabıyık; “ Cumhuriyetin Kanatlarında Bir Girişimci”

   Ülkemizin son 60 yılına damga vuran en önemli sanayici kişilerinden birisi…

   1924 Afyon’un Tazlar Köyü’nde yoksul bir ailenin çocuğu olarak doğar. Yani savaşlardan yeni çıkmış bir cumhuriyetimizin ilk neslinden. İlkokulu ve ortaokulun ilk 2 yılını Afyon'da, orta okul son sınıfı İstanbul'da okur. İstanbul Erkek Lisesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi, İktisat Fakültesi’ne girer ve 1947 yılında mezun olur.

   Kocabıyık ve ailesi; Genç Cumhuriyetimizin kalkınma gelişme ilerleme aşamalarının hemen hepsini yaşamış ve gelişen değişen cumhuriyetle birlikte onlar da ekonomik olarak büyümüşler.

1958 de 27 çalışanı ile kurduğu Borusan da günümüzde 6000 kişi çalışıyor.

1976 da Kocabıyık ailesinin yolları Gemlik’le kesişiyor. Bu gün alanında dünyanın en iyileri arasında gösterilen Gemlik Borusan Fabrikası 1976 da yapılıyor. Ülkenin; sağ –sol, alevi- sünni diye ayrıştırıldığı, her gün kaos ortamının pompalandığı bir süreçte Kocabıyık ve ilesi Gemlik’e ve ülkemiz insanına, ekonomisine güvenerek milyonlarca dolarlık yatırım yapıyor.

1987 Gemlik'te Borusan İlköğretim Okulu inşa edildi.

   1992 de Asım Kocabıyık Borusan Kocabıyık Vakfı’nı kurarak bu vakıf çatısı altında eğitim, kültür ve sanat alanlarında topluma katkı sağlayan projeleri hayata geçiriyor. Özellikle eğitim alanında yoğunlaşan sosyal sorumluluk faaliyetleri ile ilgili kendisine soru yöneltenlere, “Memlekete bir hizmet borcum var. Onu yerine getirmeye çalışıyorum” cevabını veriyor.

   1996 Afyon'da Asım Kocabıyık Anaokulu inşa edildi. 

   2006 da Sosyal çalışmalar toplumun ve eğitim kurumlarının takdiri ile karşılanıyordu. Milli eğitime yaptığı katkılar nedeniyle Asım Kocabıyık'a İstanbul Üniversitesi ve Kocaeli Üniversitesi tarafından Fahri Doktor unvanları sunuldu.

   2007 Asım Kocabıyık'ın Türkiye'nin milli eğitim davasına verdiği destek, bu kez Uludağ Üniversitesi tarafından takdir edildi ve kendisine Fahri Doktor unvanı verildi. Aynı yıl Borusan Kocabıyık Vakfı ve Uludağ Üniversitesi arasında üniversitenin açacağı Hukuk Fakültesi’nin tesislerinin yapımı konusunda protokol imzalandı.

   Tıpkı aynı kampüs alanında yer alan Meslek Yüksek Okulları gibi 2008 de Sadece bir yıl içinde Uludağ Üniversitesi Gemlik Suğnipek Yerleşkesi Hukuk Fakültesi eğitim birimleri ve dekanlık binaları tamamlanarak Mayıs ayında üniversiteye teslim edildi. Düzenlenen törende Asım Kocabıyık'ın yanında 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de vardı.

   2010 Asım Kocabıyık dünyaya geldiği Afyonkarahisar'ın Tazlar Köyü’nü asla unutmadı ve yaşamı boyunca köyüyle bağlarını koparmadı. Daima köyü geliştirecek, doğal kaynaklarını koruyacak ve istihdam sağlayacak projeleri hayata geçirdi. Bunlardan biri de Asım Kocabıyık’ın desteği ve TEMA Vakfı’nın işbirliği ile yürütülen kırsal kalkınma projesiydi.

   Borusan Kocabıyık Vakfı tarafından 2010 yılında inşaatı başlatılan Afyon Kocatepe Üniversitesi Ahmet Necdet Sezer Yerleşkesi Hukuk Fakültesi eğitim binası tamamlanarak Ağustos ayında üniversiteye teslim edildi.

   Yıl 2012 Uludağ Üniversitesi Gemlik Sunğipek Asım Kocabıyık Yerleşkesi'nde Borusan Kocabıyık Vakfı tarafından yaptırılan ʺAsım Kocabıyık Kültür Merkeziʺ, 3 Aralık 2012, Pazartesi günü törenle açıldı. Borusan Holding Kurucu ve Onursal Başkanı Asım Kocabıyık ile birlikte Bursa Milletvekilleri, üniversite öğretim üyeleri, idari personeli ve öğrenciler törene katıldı.

   Kocabıyık Ailesinin bu katkılarını listelemeye kalksak sayfalar yetmez. Biz belki de en önemlilerini hatırlatmak istedik.

   Bu hatırlatmanın da bir nedeni var tabi. Malumunuz; geçtiğimiz günlerde Asım Kocabıyık’ın ölüm yıl dönümüydü. Borusan şirketleri, çalışanları; Gemlik Üniversite Yaptırma ve Yaşatma Derneği gibi STK lar Asım Bey’i rahmetle andılar. Fakat; ne ilginçtir ki; Kocabıyık Ailesinin adını taşıyan Meslek Yüksek Okulu ve Hukuk Fakültesinde maalesef herhangi bir anma programı düzenlenmedi

   İddialar çeşitli. Kulağımıza geldiği kadarı ile; Öğrenci topluluklarından birisi, bazı öğretim üyeleri, kuruluşundan beri Gemlik’teki Üniversiteye çok çeşitli katkılar sunan dernek yöneticileri ayrı ayrı anma programı için üniversiteden talepte bulunmuşlar fakat ne hikmetse Uludağ Üniversitesi Rektörü bu talepleri geçen yıl olduğu gibi bu yılda geri çevirmiş. Kocabıyık Ailesinin parası ile yapılan Kültür Merkezini bu anma programı için tahsis etmemiş.

                Son günlerde hakkında çeşitli konulardfa  iddialar yoğunlaşan rektör Yusuf Ulcay; hangi akla hizmet bu anma talebini geri çeviriyor anlamak mümkün değil. Yönettiği üniversiteye bu güne kadar kaç kuruşluk katkısı olmuş hesabını ben yapamam, sonuçta devlet gönderiyor o da babasının parası gibi harcıyor.  Fakat unutmaması gereken şu ki; bütün hayırseverler gibi Asım Kocabıyık ve ailesi de herhangi bir mecburiyetleri olmadığı halde milyonlarca lira paralarını bu ülkenin geleceği için eğitime ve gençliğe yatırdılar, ileride de yatırmaya devam edecekler ve sen istesen de istemesen de sonsuza kadar isimleri yaşamaya devam edecek, ama sen rektörlüğü bırakırsan 10 sene sonra ismini yakın çevrenden başak kim duyacak, ardından kimler seni anacak ya da hatırlayacak onu düşün…

Sağlıcakla Kalın…

Komplo Kuran Gazeteci

  Gemlik son dönemlerde ülke gündemini aratmayacak konularla hareketliliğini sürdürmeye devam ederken,  tüm bu gelişmeleri masa başında takip etmekle yetinen ve herkese giden meilleri  sadece kendisine gelmiş gibi göstererek mal  bulmuş magrubi gibi habere çevirip sonra bunun üzerinden komplo denemeleri yapan sözüm ona yarı asırlık gazetecilik oyunu oynayan bir kişinin son girişimi ile karşı karşıya.

  Konu ilçede daha öncede çeşitli konularla gündeme gelen ve soruşturma gereği açığa alınan bir okul müdürü.

  Son iddia ilgili gazetede haber olmadan 20 gün önce elimize ulaşan ancak  gazetemizde haber değeri dahi  bulmayarak yer vermediğimiz önemsiz bir konu. Zira aynı doneler meil yoluyla bizim gibi ilçede gazetecilik yapan, sosyal medyada yayın yapan bir çok arkadaşa gitmesine rağmen sadece kendisinin yaptığı haberle ilgili çark edip komplo suçlamasını ortaya atması. Tıpkı daha öncede Engürücük mevkiinde bulunan Zeytin satış mağazasını sırf renklerinden dolayı PTT binası diye haber yapması gibi.

  Hazır renk demişken, neymiş bizim gazete okulun renklerini haber yapmışmış. Tabiki yapacağız.  Bir okul müdürü okulun rengini bilmem hangi terör örgütünü lanse edecek bir renge boyarsa bu tabiki haberdir. O boyayı değiştiremeyenler ise şehit cenazelerinde el açıp dua eden sevgili yöneticilerimiz düşünsün. Bizim işimiz habercilik.

  Diğer taraftan okulda deneme sınavları yapıldığı ve FETÖ'den kapatılan dershanelerin afişlerinin asıldığı konusunda haber yapmışız. Tabiki yapacağız. Bu Milletin meclisi bombalandı, emniyet müdürlükleri bombalandı 250 vatandaşımız şehit oldu. Sen okul müdürü olarak bunları görme yada sosyal medyadaki malum işlerinden dolayı bu durumla ilgilenme sonra bunu haber yapan gazeteyi başka bir gazetecilik oynayan zata bana bana komplo kurdular diye haber yaptır, köşe yazdır.

  Sevgili görevden alınan müdür sen değilmiydin gazetecilik oynayan arkadaşın gazetesinde bu haber çıkmadan 10 gün önce gelip haber yapmadığımız için bize teşekkür eden. Dik durduğumuz için hakkımızın ödenemeyeceğini  söyleyen, sen değilmiydin birileri bana komplu kuruyorlar siz buna müsade etmediniz diyen. Ne tesadüf ki şimdi de başka gazeteye bizim komplo kurduğumuz iddiasında bulunmuşsun.  Sen değilmiydin bu kadınla görüştüğünü kabul eden ama bir şey yapamadım, yapamadık diyen. Ortada bir kadın, bir koca varken, bu konuda emniyete yapılan bir suç duyurusu varken işin neresi komplo yada sen bu işin neresinde mağdursun. Sevgili okurlarımızdan özür dileyerek soruyorum, söz konusu kadına sırnaşıp sonunda bir şey yapamadım dediğin için mi mağdursun.

   Sevgili görevden alınan müdür sen mağdur falan değilsin, komploya falanda kurban gitmedin.Eğitimciliğin için bir şey deme şansım yok çünkü bilmiyorum. Ama şunu diyebilirimki hak etmediğin bir yerde Allah'ın bir lütfundan ziyade yaptığın yalaklıklar neticesinde müdür olmuştun. Şimdi de bundan oldun, bana kalırsa otur oturduğun yerde en azından öğretmenliğin devam etsin, çoluğunun çocuğunun rızkı baki kalsın. Yoksa komplo tezgahlarıyla ortada gezip başkalarının gazetemize komplo kurmasına veya bunun için çabalamaya  devam edersen sonuçta devlet memurusun adli ve idari olarak bedelini ağır ödersin.

   Bu konuda Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığına ve İlçe milli eğitim müdürlüğüne zaten gerekli suç duyurusunda bulunduk.

Diğer taraftan her gelen mail i haber yapan her gördüğü sarı renkli binayı PTT binası sanan 40 yılı aşkın gazete okuduğu için gazetecilik yaptığını sanan sevgili meslektaşım. 

Gazetecilikten çıkar sağlamak diyorsun ya benim asla ve asla öyle bir derdim yok. Öyle bir uğraş içerisinde de değilim. Haber için gazetecilik için günde 16-18 saat çalışıp haber yapıyoruz. Sen ne yapıyorsun bizim ekibimizle birlikte yaptığımız bu haberleri çalıyorsun. Evet çalıyorsun sonra gazeteden yayınlıyorsun. Sonrada gazete okuduğun için gazetecilik yaptığını zannenip ahkam  kesiyorsun.

Gazetecilikten çıkar sağlamak nedir biliyormusun sana kısa bir kaç örnek vereyim.

Gazetecilikten çıkar sağlamak, Gemlik'te asrın yolsuzluğuna ses çıkartmamaktır.  Gemlik tarihinde Bu asrın yolsuzluğunda şüpheli olarak ifade vererek mahkeme sırasını beklemektir.

Gazetecilikten çıkar sağlamak kamu kurumuna (Gemlik Belediyesi şimdilik bildiğimiz)değerinin kat ve kat üzerinde iş yaparak bunun için fatura kesip zoru görünce o faturayı geri çekmektir. Hatta ve hatta yeni giren yılın takvimini Mart ayında dağıtıp buna kimsenin ses çıkartmamasını sağlamaktır.

Gazeteciliken çıkar sağlamak üçüncü kişiler adına sahte evrak ve hatta resmi evrakta sahtekarlık  yapıp başka bir meslektaşını organize polisinin salonlarında saatlerce ifade için bekletmektir.

Gazetecilikten çıkar sağlamak yolsuzluk yaptığı bilirkişi ve mahkeme tutanaklarında belli olan kişilerin haberlerini yapmamak, bunları haber yapanlarla alakalı boş boş konuşup sonrada oturduğun koltuktan ahkam kesmektir.

Bu örnekleri bolca sıralayabiliriz, yeri geldiğinde de tek tek gündeme getireceğiz gazetecilikten çıkar sağlayan arkadaşımızı...

Ha sahi sen gazeteci değildinki gazete okuduğu için kendini gazeteci sanandın.

Gazeteci olan seninde dediğin gibi gördüğü her sarı binayı PTTbinası sanmayıp, gelen her mailin haberini yapmadan önce sahibi araştırıp haber yapandır.

Yoksa başkaların söylemleri üzerinden gazetemize komplo kurmaya kalkman çok cahilce sevgili gazete okuyan....

Kalın sağlıcakla.

 

Bu RSS beslemesine abone ol