Log in
Erol Gürçay

Erol Gürçay

Erol Gürçay

Web site URL:

15 Temmuz ve Bir Anı

15 Temmuz demokrasi kutlamaları tüm yurdumuzda coşkuyla yapıldı.

Geçen yıl darbecilerin dayatma ile okuttukları ‘’Yurtta Sulh Konseyi’’ bildirisi dinlerken, 1988 yılında İran’da geçirdiğim günleri hatırladım.

1988 yılı Eylül ayında Tahran şehrinde yapılan gübre fuarına iştirak etmiştik.

Azot sanayi’nin teknik ekibi, standımızın hazırlıklarını bitirmiş, bizde genel Müdür YardımcısıTalat Ertürk ile açılışa gitmiştik.

Talat Ertürk, merhum Özal ailesine çok yakın bir bürokrattı.

Gümrük kapısında bizi bunaltan bir ilgi ile karşılaşmıştık.

Birkaç kez gümrük işlemleri sırasında televizyon ekranları ile karşı karşıya kalmıştık.

Talat Ertürk’ün babası Tevfik Ertürk rahmetli Özal’ın ‘’özel kalem’’ müdürüydü.

Bir dönemde, (ANAP) Milletvekilliği yapmıştı.

Bizimle aynı uçakta gelen, bayan gübre yöneticileri uçaktan inerken tesettüre bürünmüştü.

Kaldığımız kısa süre içinde, Büyükelçilik ve özel gübre temsilcileri ile birlikteydik.

İçki içmek ister misiniz ve kısa dönem nikah’a istekli misiniz gibi yapılan tekliflere şaşırmıştık.

Devrim muhafızları adı verilen farklı bir güvenlik biriminin sivil halka ve bilhassa kadınlara karşı yaptıkları uygulamalara kızmıştık.

15 Temmuz’da ‘’FETÖ’’yü bir Humeyni gibi getirmek isteyenlerin yapacakları da bunlardan farklı olmayacaktı.

Darbe yönetiminde laik ve ulusalcı Akın Öztürk’ü görünce fazla şaşırmadık.

Çünkü ülkemizde, halkımızdan kopan katı laikçi ve ulusalcı kesimde ‘’Erdoğan nefretinde’’, ‘’FETÖ’’ cülerle buluşmuştu.

İşte. Geçen yıl, başarısız işgal hareketini izlerken İran’da yaşadıklarımı hatırlamıştım.

Günün Sözü

Bilmezmisin, kalp kapısının

Tokmağa ihtiyacı yoktur.

O kapı ancak içerden açılır.

                               ‘’Mevlana

FETÖ Destekçileri 15 Temmuza İnanmaz

15 Temmuz Darbe girişimi, sadece bir iktidar değişimi için yapılmadı. Esas amaç, ülkenin bir iç savaşa sürüklenmesiydi.

Ve. Ülkenin, Amerika ve Pentagon’un kucağına bırakılmasıydı. Aradan bir yıl geçti. Algı operasyonlarıyla, bu darbe girişimine, ‘’Erdoğan’ın Tiyatrosu’’ diyenlerde, oldu.

Kılıçtaroğu gibi, ‘’Kontrollü Darbe’’ diyenlerde, oldu. Bizler, 27 Mayıs darbesini, 12 Mart Muhtırasını, 12 Eylül darbesini ve 27 Nisan Muhtırasını, yaşamış bir nesiliz.

Hiçbir darbe, 15 Temmuz darbesi gibi kanlı olmadı. Geçmişteki hiçbir darbeci, kendi halkına, ateş etmedi. Kendi halkını, bombalamadı.

Kendisi gibi, devletin özel harekatından olan, polis teşkilatını, bombardumanla öldürmedi.

Kısacası hiçbir darbenin bilançosundan, 249 şehit 2193 gazi çıkmadı. Devlet Bahçeli, devlete verdiği sınırsız destekle, muhalefetteki dengeleri bozdu.

Kılıçtaroğlu, yalnızlıktan kurtulmak için (HDP) ye sarıldı. Gezi parkında ortalığı yıkan ve yakan magandalara, sığındı.

Aslında, (CHP) nin sokak sevdasının temelinde, (HDP), FETÖ ve diğer marjinal terör gruplarının, desteği vardır.

Yalnız kalmış olan (CHP), teröre yatkın parti ve örgütler tarafından, kuşatılmıştır. Bu (CHP) ,bizim bildiğimiz eski (CHP) değildir.

GÜNÜN SÖZÜ

İyi ve muhteşem arasındaki fark,

Sadece biraz daha gayrettir.

                                      ‘’Clerence’’

Bursaspor Neler Yapıyor

Yeni sezon hazırlıklarına, 35 futbolcu ile hazırlanan Bursaspor, kadroyu azaltma çalışmalarına başladı. Paul ve Guen, ilk elemede, Enes Ata ile Gökhan Berkay’ı, Vakıfköye gönderdi.

Takıma geç katılan, Titi, Ekong, Jorguera ve Stanku antreman sonrası,30 dakikalık kondisyon çalışması, yaptılar.

Kaleciler, Harun, Mert, Okan ve Muhammet, salonda çalışmaya devam ediyorlar. Daha sezon başında sakatlanan Kubilay ve Serdar ile ameliyat geçiren Serdar Aydın, kondisyon çalışmalarını sürdürüyorlar.

Gerçekçi olmamız lazım, Bursaspor bu sezon, Türkiye’yi ve Bursa’yı ayağa kaldıracak, bir yıldız futbolcu, transfer edemedi.

Tek zenginliğimiz beklide Türkiye’nin en verimli alt yapısına sahip olmamızdır. Bursaspor’un bu senelere yapabileceğini, ilk üç maçta alınacak sonuçlardan anlayabileceğiz.

İlk hafta, deplasmanda oynayacağımız Başakşehir maçı, ilk beş hedefi için, bir ölçü olacaktır. İkinci hafta oynayacağımız, Alanyaspor maçı ise, Bursaspor taraftarı için, bir sınav maçı olacaktır.

Taraftarımızın, takımına sahip çıkıp çıkmadığını, Alanyaspor maçında göreceğiz. Üçüncü maçımızı, İstanbul’da Beşiktaş’la yapacağız.

Bu maç Bursaspor’un büyük maçlara ne kadar hazır olduğunu, hepimize gösterecektir. İlk yarıda, alt yapı ağırlıklı kadro ile mücadele edip, gücümüzü görmek zorundayız.

Ayna bir şeye tamah etseydi.

Bizim gibi münafık olur,

Her şeyi olduğu gibi göstermezdi.

                                              ‘’Mevlana’’

Bursaspor ve Yeni Stadımız

Bursaspor’un tarihi Atatürk Stadının, zemini mükemmeldi. Bu stadın zemini ile uğraşan ekip, Timsah arenanın zemininde aynı başarıyı yakalayamıyor.

Timsah arenanın bir kalesinin, ceza sahasındaki  nemlenme bir türlü çözülemedi. Övündüğümüz timsah arena’nın bir anda karizmasını zedeledi. Şimdi timsah arenaya geçirgenlik kat sayısı 8 kat fazla, yeni çimler döşendi.

Uzun süredir beklenen, timsah kafasının da yakın zamanda yerine oturtulacağını umuyoruz. Yeni çimleriyle, problemsiz hale getirilen yeni stadın, Bursaspor’un bu yılın en büyük transferi olduğunu , düşünüyoruz. Bursaspor’un bu güne kadar kamuoyunda ses getiren bir transfer haberi henüz gündeme gelmedi.

Geçmişte, önemli başarılarını bildiğimiz Fransız hocanın, başarılı olması için sabırlı ve insaflı olmalıyız. Fizik olarak yeterli olmasa da, aklı ve tekniği ile, Bursaspor’a damga vuran Batalla’nın mukavelesini uzattığını duyduk.

Bu sene, alt yapı ağırlıklı ve birkaç tecrübeli yıldız futbolcu ile harmanlanan, bir kadronun başarılı olacağını düşünüyoruz. Şampiyonluk hedefimiz yoksa alt yapıya ağırlık verilmesinin hem Bursaspor’a hem de, Türk futboluna katkı vereceğini, umuyoruz.

Fikstürdeki ilk maçımızın, geçen senenin flaş takımı Başakşehir ile olacağını, öğrendik. Bu maç Bursaspor’un bu sene ki gücünü, ölçmemizi sağlayacaktır.

Gerçek aşkı bile kalp,

Bir damla suya bile hürmetle bakar

Bu RSS beslemesine abone ol